OSMANLI AKINCILAR BİRLİĞİNİN HAZİN SONU

Osmanlıların Eflak eyaletinin voyvodası Mihail Viteazul 1590’lı yıllarda isyan etti. Bu isyanın bastırılmasına Sultan 3. Mehmed, hükümdar olduktan sonra, o sırada Belgrad’da kışlayan Sadrazam Koca Sinan Paşa’yı azledip yerine tayin ettiği Sadrazam Ferhat Paşa’yı, görevlendirdi. Osmanlı vezirlerinin kendi aralarındaki siyasî çekişmeleri, Avusturya cephesindeki sorunların çözümü ile Eflak voyvodası Mihail isyanının bastırılması meselesini uzattı.

OSMANLI AKINCILAR BİRLİĞİNİN HAZİN SONU

18 Temmuz 1595 tarihinde Sadrazam Koca Sinan Paşa, 100.000 kişilik bir orduyla Eflak voyvodası Mihail’in üzerine yürüdü. Osmanlı Ordusu’nun karşısında tutunamayacağını anlayan Mihail, savaşı göze alamayarak sürekli geri çekilip Osmanlı ordusunu bataklıklara çekmeye çalıştı.

Bunun üzerine Sadrazam Sinan Paşa, Mihail’e bir ders verdiğini düşünüp daha fazla ilerlemeyerek, Bükreş’in güvenliği için Satırcı Mehmed Paşa’yı 2.000 askerle bırakarak geri çekilmeye başladı. Osmanlı Ordusu’nun harekâtını günü gününe takip eden Voyvoda Mihail, Sinan Paşa Targovişte şehrinden ayrılır ayrılmaz Eflâk’a girdi. Bundan sonra da, Osmanlı Ordusu’nu bir günlük mesafeden takip etmeye başladı.

19 Ekim 1595 tarihinde Targovişte’yi ele geçirerek, şehri savunan 3500 Osmanlı askerini çeşitli işkencelerle katlettirdi. Bu sırada Osmanlı Ordusu, Tuna’nın kuzey kıyısına ulaşmış Yergöğü Kalesine gelmişti. Yergöğü’nün karşısında, Tuna’nın öbür kıyısındaki Rusçuk’a geçecekti. Önce Sadrazam Sinan Paşa ve maiyeti Tuna’yı geçerek Rusçuk’a ulaştı. Osmanlı Ordusu ve ağırlıkların karşıya geçmesi üç gün sürecekti. Ordunun arka güvenliğini akıncılar sağlıyordu. Akıncılar geçtikten sonra Yergöğü Köprüsü yıkılacaktı.

Bu sefer sırasında Osmanlı Ordusu, bilhassa akıncılar, çok ganimet elde etmişti. Koca Sinan Paşa, bu ganimetten beşte bir devlet payını almak için köprübaşlarına tahsildarlar koydu. Tahsildarların devlet payını almaları sebebiyle köprüde sıra bekleyenlerle birikme yaşanarak geçiş süresi uzadı.

Sinan Paşa, âsi voyvoda Mihail’in 70.000 kişilik bir ordu ile yaklaşmakta olduğu bilgisiyle, tahsildarların köprüdeki geçişi yavaşlattığı, tahsildarların hazinenin paylarını geçişten sonra alması, ordunun Tuna’nın iki yakasında ikiye ayrılmasının çok tehlikeli olduğu uyarılarını dinlemedi. Voyvoda Mihail, Osmanlı Ordusu köprüden geçinceye kadar, bir harekette bulunmadı. Akıncılar hariç, ordunun geçişi tamamlandıktan sonra köprüye ateş açtırdı.

Düşman toplarının sesi duyulunca Sinan Paşa ganimet toplamaktan vazgeçtiğini bildirdi. Ancak bu emir çok geç verilmişti. Bir kaç isabet alan tahta köprü çöktü, binlerce akıncı Tuna nehrinin soğuk sularında boğuldu. Henüz köprüden geçemeyen birkaç bin akıncı da düşman kılıçları altında can verdi. Yergöğü Köprüsü hâdisesinden sonra akıncılar, bir daha toparlanamadı ve zamanla tarih sahnesinden silinip gittiler.

 Dönemin tarihçileri Yergöğü Köprüsü faciasının yegâne sorumlusunun Koca Sinan Paşa olduğunu yazmaktadırlar. Sinan Paşa, 8 Kasım 1595’te Rusçuk’tan ayrıldı. Rusçuk-İstanbul yolundayken sadaretten azledildi. Bundan sonra Osmanlı Devleti akıncıların üstlendiği sorumlulukları, hudut kalelerine yerleştirdikleri serhad kulu denilen askerler ile Kırım Tatarlarına yüklenmiştir.

UHA Haber Merkezi - ÖZKAN KARACA

BELEDİYELER

EKONOMİ