Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP29), Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirildi. Zirvenin gündem maddeleri arasında emisyon azaltımı, teknolojik yenilikler, finansman, uyum ve dirençlilik gibi başlıklar yer aldı. Etkinliğe birçok ülkenin liderleri, sivil toplum kuruluşu üyeleri, özel sektör temsilcileri ve bilim insanları katıldı.

“Finansman kararı önemli bir adım olarak değerlendirildi”

Konferans kararlarını değerlendiren Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. İnci Tüney, “Konferansın en önemli sonucu, gelişmiş ülkelerin, 2035 yılına kadar, gelişmekte olan ülkelere yılda 300 milyar dolar sağlaması konusunda alınan karardı. Ancak, bu miktarın yetersiz olduğu ve 1,3 trilyon dolara ihtiyaç duyulduğu birçok ülke ve sivil toplum kuruluşu tarafından savunuldu. BM Genel Sekreteri António Guterres, finansman miktarının düşük kaldığını belirtti ancak bunun daha büyük adımlar için temel oluşturacağını ifade etti. BM İklim Değişikliği Yürütme Sekreteri Simon Stiell ise alınan kararları ‘insanlık için bir sigorta poliçesi’ olarak değerlendirdi. Bu kararların, temiz enerji uygulamalarını büyüterek daha fazla iş imkânı yaratacağını ve tüm ülkelerin cesur iklim adımları atmasını teşvik edeceğini söyledi.” dedi.

“Adaptasyon ve dirençlik ön planda”

Finansman dışında adaptasyon ve direnç konusunun da zirvenin önemli gündem maddeleri arasında yer aldığını belirten Doç. Dr. Tüney, “Az gelişmiş, düşük gelirli ülkeler ve iklim olaylarından etkilenen diğer ülkeler için alınan kararlar, yerel toplulukların iklim değişikliğine karşı direncini artırmak, deniz seviyesi artışıyla mücadelede kıyı koruma altyapılarını güçlendirmek ve sürdürülebilir tarım projelerini desteklemek üzerineydi” dedi.

“Fosil yakıtların kademeli terk edilmesi tartışıldı”

Toplantıda, fosil yakıtların kademeli olarak terk edilmesi ve adil geçiş politikaları da ele alındı. Doç. Dr. Tüney, “Kadınların ve gençlerin iklim eylemlerine katılımını teşvik eden politikalar vurgulandı. Fosil yakıtların kademeli terk edilmesi sürecinde yeni iş alanlarının oluşturulması gerektiği belirtildi. Ayrıca, karbon yakalama ve depolama sistemleri ile temiz enerji teknolojileri gibi bilimsel yenilikler önceliklendirildi” diye konuştu.

“Yeni bir başlangıç”

Geçtiğimiz yıl Dubai’de düzenlenen COP28’in, fosil yakıtların kullanımını azaltmaya yönelik kararlarıyla bir dönüm noktası olarak görüldüğünü hatırlatan Doç. Dr. Tüney, “COP29’da alınan kararlar da iklim değişikliğiyle mücadelede yeni bir başlangıç olarak değerlendirildi. Gelecek yıl Brezilya’nın Belem şehrinde düzenlenecek COP30’a kadar alınan kararların somutlaştırılması büyük önem taşıyor” dedi.

UHA Haber Merkezi - AYDAN YALÇIN